Arşiv

Posts Tagged ‘altın’

Cinsellikte altın kurallar

Temmuz 29, 2011 Yorum bırakın

Cinsellikte altın kurallar

"Yatakta iyi değil cümlesinin içeriği kişiden kişiye değişiyor. Yumuşak ve şefkatli dokunuşlar bir kadın için cinselliğin alevlenmesinde doğru adımlarken, bir diğerinin bu yüzden bütün isteği kaybolabiliyor. O istediğiniz bazı şeyleri yapmıyor mu? Ya da onun yaptığı şeyler aslında nefret ettiğiniz şeyler mi? Eğer sorun sadece bunlardan biriyse o zaman çözümde kolaylıkla mesafe katedebilirsiniz"
Dr. Sandor Gardos
Cinsel Terapist

CİNSELLİKTE ALTIN KURALLAR
Bu yazımda cinsel sorunların nedenlerini anlamanıza yarayacak ayrıntılar, bu sorunların ortadan kaldırılmasına ve sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olabilmeniz için ihtiyaç duyulabileceğiniz bilgileri kısaca maddeler halinde açıklanmaya
çalışacağım. Cinsel terapide danışanların cinsel yaşantıları aşağıdaki altın kurallara göre gözden geçirilir. Nerede eksiklik veya sıkıntı varsa o madde üzerinde daha uzun süre durulur. Bu maddeler:
1-Konuşma,
2-İdeal ortam,
3-Dokunma ve okşama
4-Aşk oyunları,
5-Ön sevişme,
6-Kendini tanıma ve kendinle barışık olma,
7-Güven,
8-Partnere karşı sevgi ve saygı,
9-Rahatlık ve gevşeme,
10-Utanç duygusundan kurtulma.
11-Cinselliğe iyi konsantre olma
12-Beslenme ve spor

Konuşma
Çiftlerin konuşarak kafalarındaki tüm kaygı ve korkuları, üzüntülerini, geçmiş üzücü olayları, rahatsız eden şeyleri ve isteklerini kesin ve net bir dille anlatmaları, cinsellikte beklentilerini veya fantezilerini partnerleriyle paylaşmaları cinsel sorunlarının
çözümünde ilk adım olmalıdır. Çünkü sorunlu cinsel yaşam için en iyi ilaç, daha iyi bir iletişimdir. İletişimin vazgeçilmezi ise konuşmaktır. Konuşmada önemli olan, vereceğiniz mesajların yanlış anlaşılmamasına dikkat etmektir. "Hep kendini düşünüyorsun, benimle ilgilenmiyorsun, benim cinsel haz almam senin için önemli değil" demek yerine, "Ön sevişmeyi uzun tutarsak, yatakta birlikte daha fazla vakit geçirebiliriz, böylece seni daha çok hissedebilirim" diyebilirsiniz. Konuşurken düşüncelerinizi bu şekilde ifade ederseniz, partneriniz bu düşüncelerinizi söylenme olarak algılamayacaktır. Üstelik kendine eleştiride yapılmış olarak da hissetmez ve sizi rahatsız eden davranışlarını yeniden gözden geçirmeyi kabul eder.

İdeal Ortam
Tatlı
konuşmalar, yumuşak yastıklar, dinlendirici bir müzik çiftlerin cinsel enerjisini artıracak ideal bir ortamdır. Yemek yedikten sonra sevişmeyin. Sevişmeden önce soğuk içeceklerden, dondurmadan ya da buzdan kaçının. Çükü hazımsızlık veya soğuk yiyecekler cinsel enerjiyi azaltır. Ama yorgun, aç ve kızgınken de cinsel ilişkiden kaçının. Çünkü bu da cinsel enerjinizde dengesizliğe neden olabilir. Sevişmeden yarım saat önde tuvalet ihtiyaçlarınızı giderin. Dolu idrar torbasıyla cinsel ilişkiye girmek sıkıntı vericidir. Aşırı soğuk ya da aşırı sıcak havalarda sevişmek elektromanyetik alanda dengesizliğe yol açabilir. Sevişmeden önce ve sonra çok çalışmayın. Kaslar gevşediğinden enerji toparlamak zorlaşır.

Dokunma ve Okşama
Çiftler için cinselliğin korku verici yanları
vardır. Erkeklerin yetersizlik, tatmin edememe, erken boşalma vb. korkuları vardır. Kadınlarda ise kirletilme, zarar görme, aşağılanma. Cinsellik sevgi ve şefkat dolu dokunuşlarla kombine edilince korkutucu olmaktan çıkar. Bu nedenle cinsel mutluluğun sırrı çiftlerin birbirini çok iyi tanımalarında yatar. Partnerinin vücudunu iyi tanımak için göz kapakları, dudaklar, yüz, göğüs bölgesi, eller, kalça, bacaklardan ayak parmaklarına kadar cinsel haz alarak ve cinsel haz vererek sevgiyle dokunmak şarttır. Böylece partnerinizin gizemini dokundukça keşfedecek, karşınıza çıkacak yeni duygular hoşunuza gidecek ve her ikiniz de oldukça heyecanlı ve zevkli anlar yaşayacaksınız.

Ön Sevişme
Daha uzun, duyarlı ve keyifli bir cinsellik yaşamak, erkeklerde boşalmanın denetim altına alınması, kadınlarda ise daha kolay
orgazma ulaşılması için son derece gerekli olan ön sevişme, cinsellikten alınan hazzın arttırılması ve cinsel uyumsuzlukların daha az görülmesi için de gereklidir. Bu nedenle ön sevişmeye yeteri kadar zaman ayıran çiftler sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama sahip olurlar.

Aşk Oyunları
Partnerinizle ilişkinizin eskisi gibi arzulu, heyecanlı ve zevkli olmadığını düşünüyor musunuz? Her ne kadar ortada somut bir sorun görülmese de artık birlikte daha az mı vakit geçiriyorsunuz? Hatta zamanla birbirinizden uzaklaşıyor musunuz? Yanıtlarınız "evet" ise; ilişkinizin ilk zamanlarında hissettiğiniz arzuyu, heyecanı, romantizmi ve saflığı yeniden yaşamaya ne dersiniz? İşte ateşinizi yeniden alevlendirmenin ip uçları: Aşk oyunları. Aşk oyunları partnerinizle birlikte yaptığınız çocukça, aptalca ve
kışkırtıcı şeyleri kapsar. Aşk oyunlarını en önemli parçası olan cinsel yaratıcılık ise daha önceden planlanması gereken ve bir rutini olmayan cinsel yaramazlıklardır. Cinsel fantezileri paylaşma, fotoğraflarla oynama, partnerlerin birbirlerini yeniden tavlamaları, için barda randevulaşma, partnerinize sevgi ve şehvet dolu küçük notlar bırakma, farklı mekanlarda sevişme, erotik masaj yapma, mum ışığında bir şeyler içip dans etme, küçük hediyeler alıp partnerinizi şımartma, birlikte güneşin batışını ya da doğuşunu izlemek gibi sizi partnerinizle birbirinize daha da yakınlaştıracak romantik ortamlara gitme ve romantizmi arttırma, partnerinizle nasıl tanıştığınızı, O"na nasıl aşık olduğunuzu anlatan bir hikaye yazma, partnerinize O"nu daima sevdiğinizi hareketlerinizle ve sözlerinizle gösterme vb. aşk oyunlarını deneyebilirsiniz. Cinsel
hayatınızda cesur olun, hayal bile edemeyeceğiniz kadar usta bir oyuncu olmaya çalışın, zengin bir cinsel aşk oyunları repertuarı oluşturun.

Kendini Tanıma ve Kendinle Barışık Olma
Kendini tanımayan ve kendiyle ilgili olumsuz düşünlere sahip çiftlerin cinsellikte rahat olması beklenemez. Örneğin cinsel istek bozukluğunun arkasında ağır bir patoloji yoksa cinsel isteğin olmayışı, büyük bir ihtimalle kişinin cinsel fantezilerinin, cinsel arzularının farkına varamayışıyla ilgilidir. Bu arzuların, fantezilerin kişide suçluluk ya da utanç yaratması nedeniyle sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam engelleniyordur. Veya çiftlerin hem kendilerinin hem de birbirlerinin cinsel organlarını tanıma ödevleri bu başlık altında düşünülür.

Güven
Çocuklukta ve ergenlik döneminde
güven duygusunda zedelenme olanların öncelikle güven duygularının yeniden kazandırılması gerekir. Kendini güvende hissetmeyen veya karşısındakine güven duymayan kişilerin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam sürmeleri mümkün değildir.

Partnere Karşı Sevgi ve Saygı
Partnerlerine karşı sevgi ve saygısı olmayan çiftlerin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamlarının olması beklenemez. Çünkü sevgi ve saygı çiftin cinsel yakınlaşmasını artırır. Birbirini okşamak, sevmek, masaj yapmak, gün içinde birbirlerine dokunmayı artırmak için çiftlerin birbirlerine sevgilerini fiziksel olarak göstermeleri gerekir. Gün içinde çiçek vermek, hal hatır sormak sevgiyi ifade etmenin yollarından biridir. Bu sayede çiftler sevgiyle seksi iç içe geçirmeyi ve seksin olduğu zaman
sevginin de olabileceğini hissetmeyi öğrenirler.

Rahatlık ve Gevşeme
Cinselliğin tadını çıkarmak için ilişkiden önce tüm kızgınlıkları unutmak, sakinleşmek ve rahatlayarak gevşemek çok önemlidir.

Utanç Duygusundan Kurtulma
Utanç duygusundan kurtulmak için cinsel öykü yazma tekniği, ayıp sözler ve eylemler tekniği kullanılabilir. Cinsel deneyimi az olan, utangaç, çekingen çiftlerde bu teknikler çok başarılı olmaktadır. Bu sayede çiftler cinsel konularda utançlarını ortadan kaldırırlar.

Cinselliğe İyi Konsantre Olma
Cinsellik mekanik ve teknik bir olay olmadığı için, cinsel ilişki sırasında dikkatinizin tamamının partnerinize ve cinsel eylemlerinize yönlendirmek çok önemlidir. Cinsel ilişki
sırasında aklımızın başka bir yerde olması, zihin içinde beden içinde uygun olmayan bir durumdur. Cinselliğe iyi konsantre olamama haz almamızı ve vermemizi engeller. Boşalma yalnızca zihninizle ilgili bir meseledir. Eğer zihninizle boşalmaya karar vermezseniz bedeniniz herhangi bir rahatsızlık duymadan sevişmeyi boşalmadan ama tümüyle tatmin olmuş bir şekilde bitirebilir.

Beslenme ve Spor
Beslenme alışkınlıklarımız hem sağlığımız için hem de cinsel yaşamımız için son derece önemlidir. Bu nedenle mutlu bir cinsel yaşam için mutlaka sağlıklı ve cinsel iştahı arttırıcı beslenme gerekmektedir. Ayrıca beslenme kadar düzgün ve esnek bir fiziksel yapıya sahip olmak da genel anlamda sağlığımız ve cinsel yaşamımız için son derece önemlidir. Çünkü bedenimizin sinir sistemimiz, salgı bezlerimiz ve iç
organlarımız arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Alkol, sigara ve kafeinli içecekler cinsel hayatı çok olumsuz etkiler. Bu maddelerin alımı kısıtlanmalı hatta hiç alınmamalıdır.

Sonuçta; yukarıdaki önerilerin bir kısmını uygulamanıza rağmen, sorunlarınızın devam ettiğini düşünüyorsanız ve mutlu bir cinsel yaşam istiyorsanız cinsel terapiste gitmekten kesinlikle çekinmeyin. Cinsel haz vererek veya alarak uyarılmayı öğrenme, erotik mataryeller ile cinsel arzuyu ve tutkuyu besleme, yatak odası dışında da hoş, nazik veya sevecen olabilme, cinsel terapide sürecinde danışanlara öğretilmektedir. Çünkü var olan sorunu çözmekte geç kalmak, sorunu tamamen çözümsüz bir noktaya taşıyabilir.

Cised

Cinsellikte altın kurallar

Altın Çilek Hapı Kullanıcı Yorumları ve Şikayetleri

Temmuz 19, 2011 Yorum bırakın

Altın Çilek HapıAltın Çilek Hapı Kullanıcı Yorumları ve Şikayetleri Konusuna Hoşgeldiniz. Altın Çilek Hapı Nedir? Altın Çilek Hapı Gerçekten Zayıflatıyor mu? Altın Çilek Hapı Sağlıklı mıdır? Altın Çilek Hapı Hakkında Neler düşünüyorsunuz ? Altın Çilek Hapı Kullandığınızda istediğiniz sonuca vardınız mı? Yorumlarınızı paylaşarak diğer kullanıcılarımızıda bilgilendirebilirsiniz..

Altın Çilek Hapı Üretici Açıklaması: Sosyetenin zayıflama sırrı olarak gündeme gelen Altın Çilek dünyanın lif oranı en yüksek meyvesidir. En yakın rakibinden 3,5 kat daha fazla lif içeren yapısı onu dünya zayıflama sektörünün gözdesi yapmıştır. Bu lifli özelliği sayesinde net bir tokluk hissi sağlamakla birlikte en önemli özelliği vücuttan su kaybetmeden, kasları değil yağları hedef alarak kısa zamanda yüksek ve sürekli kilo kaybı sağlamasıdır.

Altın Çilek Zayıflama Hapı nedir?

Piyasada bulunan ve zayıflattığını iddaa eden ilaçların nerdeyse tamamının hiç bir işe yaramadığını biliyormuydunuz? Zayıflama sektörü malesef Türkiye’de umut tüccarlığına dönüşmüş ve de gerçekten zayıflamak isteyen kullanıcıların büyük çoğunluğunun kafaları iyice karışmış durumda. Zayıflayacağım umuduyla alınan bitkisel takviyelerin zayıflatmaması hem hayal kırıklığına hemde maddi kayıplara neden olmakta ve ülkemiz profesyonel gıda takviyeleri kullanımı konusunda Avrupadaki rakamlara hiç bir zaman ulaşamamaktadır.

Sizde altın çilek hapı hakkında yorum yapmak istemez misiniz ? Alt kısımda yer alan yorum formunu kullanabilirsiniz..

Altın Çilek Hapı Kullanıcı Yorumları ve Şikayetleri

[end]

Kilosuyla sorunu olanlara 7 altın tavsiye

Kilosuyla sorunu olanlara 7 altın tavsiye

Kilo fazlalığı özellikle de şişmanlık hepimizin ortak korkusu haline geldi. İyi de oldu! Çünkü sorunun estetik boyutundan daha önemli yanları, tetiklediği önemli sağlık sorunları var. Dahası, şişmanlık yaşam kalitemizi bozuyor, ömrümüzü kısaltıyor. Hipertansiyon, şeker hastalığı, osteoartirit, safra kesesi taşı, koroner arter hastalığı, kolesterol yüksekliği, uyku bozuklukları, kanser gibi pek çok sağlık sorununda ya hazırlayıcı ya da kolaylaştırıcı etkisi var. Kilolu insanların çoğu kendileriyle barışık değil. Bazıları daha sinirli, alıngan, uyumsuz. Bazıları da içine kapanık, yorgun ve hırçın. Çoğu, genelde mutsuz. Kısacası, sorunun ruh sağlığını bozan yanları da var. İşte Osman
Müftüoğlu’nun tavsiyeleri:

TAVSİYE 1

Diyetler kişiye özel olmalı. Yaşa, cinse, işe, ekonomik duruma, ağız tadına, sağlık sorunlarına, kullanılan ilaçlara göre planlanmalı. Herkes için aynı şeyleri öneren sihirli diyetlerin sizi başarıya götüreceğine inanmayın.
* Diyete başlamadan önce mutlaka tıbbi değerlendirmeden geçin. Dikkatli bir bedensel ve ruhsal değerlendirme, bazı kan analizleri, özellikle hormonal değerlendirmeler, kan şekeriniz, karaciğer testleriniz, böbrek fonksiyonlarınız dikkatle incelenmeden ve doktor onayı olmadan hiçbir diyete başlamayın.
* Diyet yaparken bedeninizde meydana gelen olumlu-olumsuz değişmeleri belirli aralıklarla uzman bir doktorun değerlendirmesinin gerektiğini unutmayın. Fiziksel aktivite desteğinde bulunun.

TAVSİYE 2

Hormonlu kilolara
dikkat edin

* Düşük metabolizma hızının sorumlusu hormonal bozukluklar olabilir. Tiroid hormonu yetersizliği bunun en iyi bilinen örneği. Hipotiroidide düşük metabolizma hızına bağlı hızlı kilo almaya, hastalığın halsizlik, yorgunluk, kabızlık, unutkanlık, cilt, tırnak, saç ve kaş değişiklikleri gibi diğer birçok belirti eşlik eder. Çok hafif düzeydeki tiroid bezi yetmezliğindeyse metabolik hızdaki düşme ve bunun sonucunda oluşan kilo verme güçlüğü bazen ilk ve tek belirtidir. Bu nedenle kilo verme programlarına başlarken özellikle zor kilo verip kolay kilo alanların tiroid hormonu yetersizliği yönünden dikkatlice incelenmesi gerekir. Kilo fazlalığı sorununuzun böbrek üstü bezi hastalıklarından, hipofiz bezi urlarından ve bazı genetik kökenli hormonal bozukluklardan da kaynaklanabileceğini unutmayın.

TAVSİYE 3

Yavaşlayın, zayıflayın

* “Zayıflamak istiyorsanız yavaşlayın”. Size ters geleceğini biliyoruz ama bu doğru bir tavsiye. Çünkü az hareket etmeniz değil, yemek yeme hızınızı yavaşlatmanızı öğütler!
* Çatalınıza daha küçük parçalar alın, tabağınızı küçültün, kaşıklama hızınızı düşürün.
* Lokmalar arasında çatal ve bıçağınızı masaya geri bırakın.
* Yemek yerken zaman zaman ara verin ve su yudumlayın.
* Yemek süresince masadakilerle sohbet edin.
* Yavaş yiyin ki sadece damağınız değil, beyniniz de lezzet alsın.
* Yemeğe iştahınızı azaltacak düşük kalorili, hacimli yiyeceklerle başlayın.
* Başkalarıyla yemek yerken hızınızı azaltma manevralarını deneyin.
* Kendinizi aynada
izliyor gibi davranın. Yavaş, hoş, ölçülü, dikkatli, abartısız yemek yiyen biri olun!
* Yemek yerken oturun. Oturmak hızınızı kesecektir.
* Çalışma masanızda yemek yemekten kaçının.

TAVSİYE 4

Görsellikten uzak durun

* Ara öğünleri alın ama gereksiz atıştırmaları önleyin.
* Yiyecekleri daha az görünür ve zor ulaşılır hale getirin.
* Besinleri buzdolabında açıkta veya şeffaf paketlerde değil, kapalı tutun. Böylece buzdolabını açtığınızda görsel işaretler almazsınız.
* Boş mideyle durmayın. Sık sık ve az az yiyin.
* Yemek zamanlarını keyif alınır hale getirin. Sevdiklerinizle yeni yerler keşfetmek yemeğinize zevk ve zaman katacaktır.

TAVSİYE 5
Sakın yapmayın!

* Kişiye
özel olmayan diyetleri…
* Kısa sürede hızlı kilo kaybı sağlayan ‘sihirli ve şok’ diyetleri…
* Kişinin gereksinimine göre düzenlenmemiş, kontrol altında yapılamayan çok düşük kalorili diyetleri…
* Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırılmayıp, özel ürünleri öneren diyetleri…
* Tek tip besine dayalı diyetleri…
* Zayıflattığı öne sürülen ve pek çok yan etkisi bulunan ilaçlarla beraber önerilen diyetleri…

TAVSİYE 6
Kısırdöngüyü kırın

* Kilo döngüsü vücut ağırlığının defalarca azalıp çoğalmasıdır. Kilo döngüsüne sebep olan diyetler ‘ahmak diyeti’ veya ‘şarlatan diyetler’ olarak da bilinir. Kilo döngüsü küçük
dalgalanmalardan (her döngü 3-5 kg) büyük iniş çıkışlara (her döngü 25 kg ya da daha fazla) kadar değişir. Bazı araştırmalar kilo döngüsünü ciddi sağlık riskleriyle (hipertansiyon, kalp sorunları gibi) ilişkili buluyorlar.
* Olası risklerden kaçınmak için uzmanların çoğu, şişman kişilerin yaşam boyu daha sağlıklı bir kiloyu elde edip koruması için sağlıklı beslenmesini ve düzenli fiziksel aktivite yapmasını öneriyor.

TAVSİYE 7

Sabotajcılarınızı azaltın

* Aile bireyleriyle anlaşarak yanınızda size önerilmeyen veya size uygun olmayan besinleri yememelerini sağlayın.
* Ailenizi, dostlarınızı ve çevrenizi yememeniz gereken yiyecekleri ikram etmemeleri ve hediye olarak getirmemeleri konusunda uyarın.
* Çocuklarınıza daha çok sebze ve meyve
tüketme alışkanlığı edindirin. Sağlıklı ve dengeli beslenerek onlara örnek olun.
* Masa üzerinde kuruyemiş, cips, kurabiye, tatlı, kek, çörek ve diğer kalori bombası atıştırmaları bulundurmayın.
* Zayıflama programlarında en etkili fiziksel egzersiz, size ilave yiyecekler, zararlı besinler önerildiğinde başınızı sağdan sola, soldan sağa sallamaktır.
* Diyetinizi sabote eden dost sabotajcıları uyarın! Anneniz, ananeniz, teyzeniz, okul ve iş arkadaşlarınız potansiyel sabotajcılarınız olabilir.

Kilosuyla sorunu olanlara 7 altın tavsiye